Zihniyet, Ekonomi, Dijitalleşme

Bir ekonomik sistem nasıl oluşur? İlk insanlarla beraber başlayan ilişki ağı sistematik bir hale gelirken hangi aşamalardan geçer? Süreç hangi faktörler tarafından etkilenir? Ortaya çıkan tablo hangi renklerden oluşur ve bunların baskınlık dereceleri nelerdir?

Bir ekonomik sistem nasıl oluşur? İlk insanlarla beraber başlayan ilişki ağı sistematik bir hale gelirken hangi aşamalardan geçer? Süreç hangi faktörler tarafından etkilenir? Ortaya çıkan tablo hangi renklerden oluşur ve bunların baskınlık dereceleri nelerdir?

Tarih boyunca bu sorular benzer biçimlerde soruldu ve araştırıldı. Aydınlanma ile birlikte, kısmen de bilimsel gelişmeler ışığında bir süre bu soruların rasyonel modellerinin oluşturulabileceği düşünüldü. Descartes ve Newton’un başlattığı süreç ile beraber kesin kanunlar bulunabileceği umut edildi. Yeni ihtimalleri değerlendirmek için elbette Einstein ve sonrasında gelen kuantum alanındaki çalışmaların gerçekleşmesine gerek yoktu. Öngörülebilir / hesaplanabilir alandan tasvir edilebilir / açıklanabilir bir alana dönüşmesini ekonomi çalışmalarının içinde de görmek mümkün. İdeolojik kalıpları tekrar etmek yerine daha kullanışlı bir örnek üzerinden ilerleyelim.

Max Weber’in protestan ahlakı ile kapitalizmin ruhu arasında kurmaya çalıştığı paralelliği sadece bir şablon olarak inceleyecek olsak, kaba ve üstünkörü bir şekilde şu sonuca varabiliriz: ekonomi toplum zihniyetinden etkilenebilir. Türkiye’de Sabri Ülgener’in bu konuda yaptığı çalışmalar da dikkate değer. Metodolojik bu çalışmaların kalabalık ve sağlıklı matematiksel verilerle desteklendiğini ileri süremeyiz elbette. Uygulamalı matematiğin psikoloji ve ekonomide kullanılmaya başlanması ile başka yönde bir uğraş ortaya çıktı: modelleme. Modellemenin temel amacı hem mevcut yapıyı anlamak hem de geleceğe dair öngörüler geliştirmekti. Modellemelerin tam olarak neye yaradığını tartışmak konumuz dışında. Yine de bilgi sürecindeki bu değişimin ve dahası eğilimlerin ekonomik hayattan etkilendiğini akılda tutmalıyız.

Tarihin sonu tezi kabaca, kapitalizm karşısında alternatif -ve kısmen de denk- bir güç kalmadığını bu nedenle tek kutuplu dünyanın artık olağan bir akış içerisinde şekilleneceğini iddia ediyordu. Kaynağı politik veya değil, bu savı günümüz popüler kültürü ile birleştirdiğimizde -son derece yüzeysel de olsa- geçerli bir sonuca varmamız olası. Tüketim kalıplarının benzerliğinden hareket etmek sonucu güçlendirecek bir etki yaratacak. Fonksiyonu basitleştirmek için bu tercih işimize yarayacak. Sonunda zihniyet veya ahlaki tutumlar yerine tüketim kalıplarını ve bunların nasıl değiştiğini açıklamaya yarayan modellere odaklanmış olacağız. Psikolojik yönünü yine de korumuş olacağız ekonomik hayatın. Fark onu etken mi edilgen mi kabul edeceğimiz noktasında ortaya çıkıyor. Varlığını devam ettirmek ve büyümek isteyen ekonomik bir sistemin insanların özgür tercihlerine saygı duyacağını hatta özgür tercihe imkan tanıyacağını düşünmek fazlasıyla safdillik olacaktır. Weberyen çözümleme doğru olsa bile zihniyetin ekonomiyi şekillendirebildiği bir çağdan ekonominin zihniyeti şekillendirdiği bir çağa geçmiş olabiliriz. Sermaye büyüklükleri, operasyon güçleri hangi kertede olursa olsun bunların mutlak ve ebedi güçler olduğunu düşünmek abartılı olacaktır. Fizikte, psikolojide hangi çalışmalar gündemi belirlerse belirlesin ekonomi ve insan doğası kendi başına bir süreç olarak işlemeye devam edecek. Diğer alanlarla kesişim ve kapsama ilişkilerinin olması hiçbiri için zaaf olarak görülmemeli.

Dijitalleşmeyi ekonominin, daha doğrusu insan ilişkilerinin dönüşümü için bir aşama olarak kabul etmek pekala mümkün. (Nedensellik bağı var mı, varsa nasıl bir şekle sahip, gibi soruları cevaplamak konumuzun dışında kalsa da bunları akılda tutmak gerekiyor.) Nakliye gibi temel bir işi başka bir yöntem ile yapmak bile ekonomiyi dönüştürmüşse dijitalleşme sürecini biraz daha yakından ve daha genel bir çerçeveden ele almak gerekiyor.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

Teknoloji ve İş Yapmak

Next Article
sanayileşme ve dijitalleşme

Sanayileşme ve Dijitalleşme